Turc - Anglais
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais Phrases
Synonymes
Phrases
Outils
Ressources
A propos de nous
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
Éteindre les lumières
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonymes
Outils
Ressources
A propos de nous
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
EN-TR
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Espagnol - Anglais
Français - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais Phrases
Turc - Anglais
Espagnol - Anglais
Cacher l'historique
Détails de l'historique
Effacer l'historique
Historique :
shim set
ortaya çıkaran
Historique
Phrases
Sens de
"ortaya çıkaran"
dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 2 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
General
1
General
ortaya çıkaran
revealer
n.
2
General
ortaya çıkaran
unveiling
adj.
Sens de
"ortaya çıkaran"
avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 25 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
General
1
General
haksızlıkları ortaya çıkaran kişi
muckraker
n.
2
General
yalanı ortaya çıkaran kimse
debunker
n.
3
General
farklı malzemeleri bir araya getirip yeni bir şey ortaya çıkaran kimse
bricoleur
n.
4
General
bir nesnenin çevre üzerinde bir sonuç ortaya çıkaran etkisi
effectance
n.
5
General
(bir şeyi) ortaya çıkaran kimse
unfolder
n.
6
General
ortaya çıkaran kimse
revelationist
n.
7
General
(özellikle nahoş bir şeyi) ortaya çıkaran etken
incendiary [obsolete]
n.
8
General
(bir şeyi) ortaya çıkaran kimse
ferreter
n.
9
General
bilinmeyeni ortaya çıkaran şey
searchlight
n.
10
General
gizli bir istihbarat operasyonunu ortaya çıkaran gazete haberi
blow
v.
11
General
en iyi sonuçları ortaya çıkaran
optimific
adj.
12
General
beli ortaya çıkaran bir giysiyle ilgili
midriff
adj.
13
General
beli ortaya çıkaran bir giysiye ait
midriff
adj.
14
General
her şeyi ortaya çıkaran
omniparient
adj.
15
General
ortaya çıkaran anlamına gelen son ek
-ible
suf.
Colloquial
16
Colloquial
ortaya çıkaran kimse
unveiler
n.
Mining
17
Mining
mineralleri yıkayarak veya eleyerek ortaya çıkaran madenci
placer miner
n.
Optics
18
Optics
gece karanlığında yansıyan ışınların polarizasyonundaki değişikliklerden kaynaklanan ve yön bulma açılarında hatalar ortaya çıkaran etki
night effect
n.
Statistics
19
Statistics
moment ortaya çıkaran fonksiyon
moment generating function
n.
Linguistics
20
Linguistics
kaynaştırma ünlüsü ortaya çıkaran
anaptyctical
adj.
21
Linguistics
kaynaştırma ünlüsü ortaya çıkaran
anaptyctic
adj.
Religious
22
Religious
sapkınlığı ortaya çıkaran kimse
heresiarch
n.
Environment
23
Environment
nükleer enerji üretimi sırasında oluşan zehirli atıkları ortaya çıkaran eleman
plutonium
n.
Geology
24
Geology
ardışık jeolojik tabakaları ortaya çıkaran açık yüzey
section
n.
Photography
25
Photography
olduğundan büyük görüntüler ortaya çıkaran anlamında ön ek
macro-
pref.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of ortaya çıkaran
×
Term Options
Proposer une traduction/Corriger
Français Anglais Dictionnaire
Espagnol Anglais Dictionnaire
Allemand Anglais Dictionnaire
Anglais Synonymes Dictionnaire
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy